türkiye üzerinden telaviv'e otostop ile, gelinlik giyerek geçmek isteyen bir sanatçı idi bacca. amacı dünyanın hala beyaz olduğunu beyazlar içinde anlatabilmekti belki de. sonra 31 mart günü ses kesildi gebze taraflarında. bugün ise kendisinin cesedi gömülü olarak, çıplak halde bulunmuş.
pippa bacca'ya üzülmemek elde değil. utançsa evet, utanmamak da elde değil. bir insan hayatından daha önemli olmamak kaydıyla, önemli başka bir şey daha var bu konuda: biz, ne yazık ki boyalı basınımızda gördüğümüz bir toplum değiliz. biz, etrafımıza örülen o büyülü harenin dışını göremiyoruz. biz, okuduklarımızla, izlediklerimizle, yani bize verilenle yetiniyor ve herkesin bizim kadar anladığını ve algıladığını sorgulamadan kabul ediyoruz. bu yüzden düşünce yapısı, sosyal statüsü şusu busu bizden biraz farklı olanların varlığını kabullenemiyoruz.
pippa bacca, öylesine öldürülmedi. amaç parası, pulu değildi. önce tecavüze uğradı, sonra öldürüldü ve daha sonra eşyaları çalındı. peki... hayvana biz yine hayvan diyelim ama pippa'yı neden ülkemiz sınırları içine girdikten sonra kimse uyarmadı? burada yaşayan aklı başında kimse üstünde gelinlikle gece gündüz otostop çekerek yol katetmeye kalkmaz. çünkü biz birbirimizi biliriz. neden pippa'ya kimse bize ait bu yanı öğretmedi, neden kimse onu uyarmadı? birbirimizi bilmediğimizden mi birbirimizi kabul edemeyip yok saydığımızdan mı? yoksa birbirimizin varlığından utandığımızdan mı?
ne acı, birbirimizden bildiğimizin bu olması... evet, hakikaten "aklı başında" kimsenin yapmayacağı iştir buralarda üzerinde gelinlikle otostop çekmek... bırakın onu, otostop çekmek, hatta onu da bırakın, e5 otobanında yalnız bir kadın olarak bulunmak, buralarda yapılacak en son iştir!
bir zamanlar, ordusu üzüm bahçelerinden geçerken tek bir üzüm salkımına bile dokunmayan, komşusu siftah yapmadı diye kendi dükkanına gelmiş müşteriyi yandaki dükkana gönderen bir milletin torunlarının ahlâkı nasıl bu kadar bozulur, bunca çürük elma bünyesinde nasıl barınır, hâlâ aklım almıyor...
yok, hayır, aklım alıyor aslında: dejenere bir toplum olmaya gitmemizdeki yolları az-çok görüyorum herkes gibi: Öncelikle cahillik, eğitimsizlik başı çekiyor elbette... İşsiz ziraat mühendislerini-iki yıllık bitirenleri-eğitimin uzağından yakınından geçmeyen daha nice meslekten insanları 3 aylık kurslar sonrası öğretmen yapıp, şimdilerde ise öğretmenlik mezunlarını açıkta bırakan; liselerin boyunu uzatıp kısaltarak, her sene yeni bir sistem, yeni bir müfredat getirip çocuklarımızı deneme tahtası olarak kullanan; gerçek birer öğretmen yetiştiren kurumlar olan köy enstitülerini, yüksek öğretmen okullarını siyasi gerekçelerle kapatan zihniyetler, bu ülkedeki eğitim sistemini çoktan biçti geçti * ... tek eğitim aracı televizyon olan bir toplum haline geldik. televizyondaki eğitim ise malum; her akşam her kanalda ikişer dizi *, dizilerden bunalanlara ise kutu açmacalı, en kolayından para kazandırmalı sözüm ona "yarışma"lar var menümüzde... bir zamanların siyasi hicivlerle dolu güldürü programları bile artık belden aşağı espriler dışında birşey barındırmaz oldu; insanlar artık ince bir zekâ ürünü olan mizah yerine, recep İvedik tadında filmlere gülüyor: Çünkü, artık toplumu, yani bizleri, bu filmler yansıtıyor!
türkiye'de erkek olmak zor gerçekten arkadaşlar... ama kadın olmak daha da zor... pippa bacca ölümüyle bu gerçeği bir defa daha vurdu yüzümüze...
Çünkü bu ülkede, birazcık güzel bir kızsanız, erkeklerle göz göze gelmeden yürümeniz gerektiğini çoktan öğrenmişsinizdir; yoksa her sokağa çıktığınızda laf yersiniz. aslında gözlerinizi yerden kaldırmasanız bile laf yersiniz, en kapalısından giyinseniz bile laf yersiniz! hal böyle olunca da, insan ister istemez bir süre sonra bütün erkek milletine toptan "sapık" muamelesi yapmaya başlar; aralarında nice değerli insan olduğunu bile bile, vicdanınız sızlasa bile öyle davranırsınız; bunca yıldır gördüğünüz tacizlerden dolayı çok yaralanmışsınızdır çünkü... hatta bu ülkede güzel bir kızsanız, özgüvenini ve akıl sağlığını koruyabilmek bile büyük bir cesaret işidir!
ve üstelik bu ülkeyi seviyorsanız, bu milletin soylu bir millet olduğuna inanıyorsanız, acınız daha da büyük olur: "benim insanlarımı bu hale getiren kim???" diye isyan etmemeniz mümkün değildir! hele de elin yaban memleketlerinde, bir İtalyan arkadaşınız hayret dolu gözlerle gazetede yeni okuduğu haberi duyup duymadığınızı size sorarsa... yutkunur, bir şey diyemezsiniz... bu korkunç olayı yapan hayvana ve onu bu hale getirenlere lanet okumak dışında birşey gelmez elinizden...
insan kendini insanda tanır diyor goethe. saflığı ve iyi niyeti simgelesin diye gelinlikle yola çıkmış bir barış gönüllüsünün ülkemizde yaşadığı bu olaya bakıyorum peki biz bu ülke vatandaşları olarak kendimizi nasıl tanımalıyız demekten kendimi alamıyorum. huzuru ölümde bulmuş olmasını dilerim.
kan, acı ve gözyaşı ile yanan yüreklerin daha fazla olmaması için elinden gelen neyse, verebileceği, dikkat çekebileceği en büyük etken nasıl olabilirse ile yola çıkmış bir can. barış için gönülleri parçalayarak yitmiş bir can.
türkiye'de tüm avrupayı otostopla geçtikten sonra tecavüz edilerek öldürülen sanatçı.Üstelik geziye iki kişi devam ederken buraya pek güvendikleri için yurdumuzda yola ayrılarak devam edenler.
Şöyle bir tartışmayı açan şahıs.tamam kötü birşey ama başka ülkede olmuyor mu?
oluyor ama neden tüm avrupayı geçtikten sonra bizde ölüyor.neden bizde böyle çok oluyor bu olaylar.
zanlı suçunu itiraf etmiş.tamam ama tek suçlu o mu?
bence burda direk zanlıyı suçlamak da yanlış.
altı ay kadar önce 12 yaşındaki kızına tacavüz eden babaya 5 yıl ceza indirimi geldi.neden mi? Çünkü "adli tıp raporuna göre tecavüzden sonra kızın ruh sağlığında bozulma saptanmamış"?!
bildiğiniz üzere ünlü bir mankene uyuşturucu verip tecavüz eden şahsa,daha öncede cinsel birleşme yaşadıkları için en alt sınırdan ceza verildi.
Şöyle bir yasa vardı bu ülkede.tecavüz sırasında kadın çığlık atıp yardım alabilrse,erkeğe ceza yarı yarıya düşürülüyordu.yarım kaldı ya arkadaşın işi:) yargıtay bozdu.
tecavüze uğrayan kızını öldüren babaya örf,namus cinayeti dolayısıyla ceza indirimi geliyordu yakın zamana kadar.
evlilik içi tecavüz suç sayılmıyordu.?!
tecavüzcü tecavüz ettiği kızla evlenirse ceza almayabiilyordu????! ( bu durum tecavüz edilen kıza ceza vermek değil miydi)
bunları alt alta koyup iyi okuduğumuzda aceba nedenbizim ülkede böyle şeyler çok oluyor diye düşünmemize gerek kalmaz sanırım.
kendi kendimize söylediğimiz yalanların birbir ortaya saçılışının resmidir. hangi yalanlar mı? batı kadar ahlaksız değiliz, misafirperveriz, yardımseveriz, hoşgörü sahibiyiz... vsr yalanları. ha diyebilirsiniz "bu sadece bir sapığın işi. koskoca toplumu bağlamaz." ama bu sapık uzaydan mı geldi? ve bu ülkemizde yaşanan ilk tecavüz-öldürme olayı mı? timsah gözyaşları dökmek yetmez. sapık ve sapkın bir topluma dönüştüğümüzün farkına varmamak gerekir.ancak bu bize kendimize ayar verme şansını sağlayabilir. lanetlemek ise sadece tatmin edebilir egomuzu.
toprağı bol olasıca www.google.com a girip türkiyeyi birazcık araştırsaymış, ya kuzeyden dolaşıp gidermiş tel avive, ya uçak ya gemi kullanırmış. türkiye'de, otostopla, gelinlikle, kadın başına seyahat etmek? gebze'ye kadar çok bile gitmiş bence.
vicarious şarkısının anlamını anlatan bir kız işte, hikayesi bundan başka bir şey değil.
münferit olay mı? evet münferit olay. neden? çünkü bizim o kadına karşı bir zorumuz yoktu, kimse onu tanımıyordu ve onu bilerekten öldürmedik diye... yani işin içinde organize olma yok, ırkçılık yok, faşistlik yok, ideoloji yok öyle mi? bu nedenledir ki, olay münferittir. öyle diyorlar en azından. allah belasını versin münferitliğin.
peki ne olacak şu çok övündüğümüz kültürümüz? hani şu bacak bacak üstüne attığın anda ağzına yumruğu yediğin kültürümüz? erkeklerin her daim kadınlardan uzak durması gerektiğine inandırılmış, sevgilisi olanın orospu ilan edildiği, ilk cinsel münasebetini köydeki eşekle yaşamış erkeklerin ağabeylik, babalık yaptığı kültürümüzü?
tabi bunların üzerinden her türk erkeğine laf edilebilir, kızlar çekiniyorlar da haksızlar mı denilebilir. hiç de ağzımızı açamayız, şahsen türk kızı ve türk erkeği başlığında yazdığım her kelimeyi köpekler gibi pişman okudum şimdi. her kelimemden tiksindim. haklılar kardeşim, haklılar. ben bu ülkede bir kız/kızım olduğun(m)u düşünmek bile istemiyorum artık. o yazıları da siliyorum.
kendi kültürümüzü ve öğretilerimizi sorgulayıp artık bazı şeyleri değiştirmek adına yıkıcı adımlar atmamız için gereken işaretlerin hangisine kulak asıyoruz merak ediyorum. daha ne olması gerekiyor ki biz kalkıp "kültürümüzdeki kadın erkek ilişkilerinde cidden problemler var, bu nedir kardeşim dakika başı tecavüz, ensest var" diyeceğiz?
ne zaman erkeklerin ve kadınların insanlıkları gereği birbirlerine yakınlaşmaları gerektiğini, cinselliğin üstünün örtülmesinin sonucunun tecavüz olduğunu anlayacağız? insanların duygularını nekadar bastırırsan bastır bir yerden patlayacağını fark edeceğiz?
ne zaman acaba burada ya da başka platformlarda kendimizi eleştireceğiz, rezilliklerimizle gerçekten yüzleşip bunları kabullenip üstesinden gelmeye çalışacağız?
ne zaman alnımızın ak olmadığını anlayacağız acaba? türkiye'ye geldiğinin daha ilk gününde tecavüze uğrayıp boğulan bu melek gibi kadının ölmesine sebep veren şeyin adamın sapıklığı olmadığını ne zaman anlayacağız?
sapık diyoruz, manyak diyoruz, psikopat diyoruz, kısacası o kişiyi "anormal" ilan ediyoruz ki içimiz rahatlasın, kendi normalliğimizden şüphe etmeyelim. diyemiyoruz o kişi için " o da türk, o da erkek, onun da anası babası var, o da aynı kültürden geliyor bizimle, onu bu hale getiren de bunlar zaten" bunu diyemiyoruz işte! manyak psikopat katil diyoruz, geçiyoruz kenara. biz normal olmuşuz onunla aynı şartlarda yetişmemize rağmen, ama onlar manyak olmuş, bak sen şu işe!
kafamızdaki tabuları yıkmak için ne yapmamız gerektiğini çok bilmiyorum ama bundan sonra siyaset filan yapmayacağımı da biliyorum. bu sözlükte yazan kaç kişi varsa, gerekirse kışkırtarak bunları tartışmaya açacağım. şu haberi görmek bana yetti de arttı. kendimden tiksindim, memleketimden, insanından tiksindim.
toprağına tüküreyim ben böyle insan yetiştiren kültürün de vatanın da! bacısına küfredince cinayet işleyecek kadar namuslu görünen pisliklerin başkalarının karısına kızına tecavüz edip öldürüşlerini izlemek istemiyorum artık. ben böyle kültürün de böyle anlayışın da böyle uygarlığın da orta yerine darağacı asar ilk başta da kendi adımı, ünvanımı, kimliğimi sallandırırım.
çok şan şeref duyuyoruzdur değil mi vatanımızla? toprağında şehit kanı var değil mi? ne atalar geçmiş bu topraklardan? kaç yüzyıllık tarihimiz var değil mi? hey yavrum hey be! tarih yazacak mı ulan pippa bacca'yı? yazacak mı? bundan 10 sene sonra ilkokula başlayan kız çocuğunuza namusu öğretirken, toplum bilinci, insan sevgisi aşılarken, kısacası onu normal bir insan gibi yetiştirmeye çalışırken o kız sana sormayacak mı "baba beni her gün okul çıkışında kaçırır gibi götürüyosun eve, ama bi yandan da arkadaşların olsun diyosun, bu ne biçim iş babacım?" diye? o zaman ne diyeceksin toplumun, şanlı tarihin, kültürün, uygarlığın hakkında? sana güveniyorum da onlara gvenmiyorum mu diyeceksin? yerim ulan ben böyle şanlı tarihi, şanlı toprağı, şanlı bayrağı!
artık inanıyorum osmanlı padişahları hakkında yazılan her türlü sapıklık iddiasına. bunca şeyden sonra, bu kadar şey yaşadıktan sonra türkler hala bu kadar hayvanımsı yaşıyolarsa, eşeklerle münasebet kurarak ilk deneyimlerini kazanıyorlarsa, ülkeye giren girmeyen her türiste tecavüz ediyorlarsa, taksim meydanında yeni yılı kutlayan kızları 100 kişi birden hayvani böğürtülerle taciz edip kahkaha atıyorsa, onca ülkeden geçen kız geip türkiye'de tecavüze uğruyorsa artık bunlara münferit diyen adamın anasına bacısına da bu adamlar tecavüz etsin istiyorum.
kendi kültürümü de kendi toprağımı da kirlettiniz beyinleri çürümüş irinli, sperm suratlı bok torbaları! siz insansanız ben hayvanım. hepinizi teker teker toplayıp, toplama kamplarında tuvalet çözücü yapmak isterdim. ne yazıktır ki en lazım olan zamanda şu sözlükte küfür edemiyorum. küfür böyle zamanda gerekli işte. böyle zamanda küfür eder insan!
halkımızı aşağılama aracına dönüşmüz kız. zaten gavurların pipisi de yok. onlar kimseye tecavüz etmez. kimse de öldürülmez orada . (bu yazdıklarımı iyi oldu namussuz kıza diye algılamak ahmaklıktır peşinen)
27 yaşındayım, türküm ne kimseye tecavüz ettim ne bir hayvana tecavüz ettim. müslümanım elhamdülillah.
yaşanan şeyin ardından sergilenen tavıra bakıyorum da her ne oluyorsa bu ülkede hepsini hakediyoruz diyorum kendi kendime. çünkü kız değil o artık, rahmetli. bundan ve bunu demekten bile aciziz.
insanların yaşananlar karşısında kendi kendilerini rahatlatma mekanizmaları ne kadar da ahmakça işliyor. "halkımız"ı aşağılama sebebiyeti değildir pippa bacca, halkımızın aşağılıklığının kanıtıdır. ne zannettiniz, kendimizi bu halk kavramının içinden çıkarabilecek miyiz? sen ya da ben bu halk kelimesinin içinden ne kadar sıyrılabileceğiz? bakın şu anahaber bültenlerine biraz, her gün okuyoruz izliyoruz artık tecavüz haberlerini. ona da bakmaya gerek yok aslında. daha somutu var ortada.
türizm bölgelerinde her gelen yabancıya en iğrenç ve cahil şekillerde sulanan, turizm seferlerinde tur rehberlerinin nasıl orospu tavlanacağını anlattığı ülke biz değil miyiz? acun'un programında yaşanan şu rezilliği izlemediniz mi? acun'un dünyanın bir ucundaki bir adada inanılmaz zevksiz giyinmiş bir amelenin kızlara iğrenç şekillerde sulanışını görüp de bakın bu tipler demek ki sadece türkiye'de yokmuş demesinin ardından bahsettiği amele kılıklı kişinin "abi ben de türk'üm" dediğini unuttunuz mu? bazı yabancı internet sitelerinde türkler için ayrı kurallar getirlilişini nasıl açıklayacaksınız? faşistlikle mi yoksa o sitedeki türklerin artık dayanılmaz hale gelen cinsel ahlaksızlıklarıyla mı?
size verebileceğim o kadar çok örnek var ki! her okuyuşnuzda da utanabilirsiniz. en çok cinsel tacizin yaşandığı avrupa ülkesi biziz haberiniz var mı? en çok kadın dayağı yaşanan avrupa ülkesi de biziz. çocuk pornosu izlenen ülkeler arasında tepedeyiz. bunlardan utanmıyor musunuz? bunlar bu halkın değil mi? biz halk değil miyiz? kendimizi müslümanlıkla mı sıyırıyoruz bunlardan? elhamdülillah müslümanım dediğinizde ak pak mı oluyorsunuz? "halkımızı aşağılamayın, bunlar münferit olaylar" demek nerede kalıyor peki? onca şeyin içinden hangi birisini yazsam buraya çıkıp "elhamdüillah müslümanım" diyecek birileri olacak. popülizm için para istemiyorlar ne de olsa değil mi?
24 yaşındayım, türküm ve ateistim, hiç bir canlıya tecavüz etmedim. ve boynum dik geziyorum çünkü halk olarak boğazımıza kadar boka battık.
Türk toplumuyla beraber geri kalmış yada geri kalmaya mahkum tüm toplumların ortak probleminin ruh hastalığı ve ahlaksızlık olduğunun kanıtı."Toplumumuzun gelenek ve göreneği var efendim ,bizimyüzde doksan dokuzumuz müslüman biz ki bilmem nerelerden geldik.." Ne demeli, bu durumu nasıl tanımlamalı?Toplumda hala bir zorbalık var.Kişilerin eylemlerinde bile olmasa zihinleri bulanık ve hasta.Boşanmış kadınlar,kız öğrenciler ,kadın çalışanlar yerlisi yada yabancısı sanki hepsi muhakkak seks yapmak zorundaymış gibi muamele edilen diğer herkes.Ya da henüz bir buçuk yaşında tecavüze uğrayan o küçük masum bebek gibi doğuştan tüm haklarına tecavüz edilmiş milyonlarca kadın ve çocuklar.Erkekliğin ardına sığınarak bunları normal görmek.Oysaki bunun adı erkeklik değil hayvanlıktır.İnsan cinsi ikiye ayrıldığına göre ve biri kadın diğeri erkek olduğuna göre demek ki erkek te insan ve gerçek bir erkeğin böyle bir hayvanlık yapması için hiçbir sebep yok.
Toplumumuzda çocuklar yetiştirilirken muhakkak içinde birşeyler bastırılıp istekleri kırılıyor.Tüm bu ahlaksızlığın kaynağı bu çocukları yetiştirirken ahlaksızlık edip,müslüman gibi geçinen kadınmış yada erkekmiş gibi geçinen gizli hastalarda..
Her kadın isteğimize boyun eğecek herkes dediğimi yapacak gibi hastalıklı zihni olan insanlar bu eyleme imza atmış kişilerdir.Doğuştan evrenin yöneticisi ve sahibi gibi yanılsamaları olan insanlar."O kadın benim ,ona sahibim üstünde hakkım var!"deyip hayvanlık etmek.İçindeki yetersizliği böyle bastırmak.Hiçbir canlıya sevgisi ve saygısı olmamanın başka bir belirtisi.
Türk toplumunda genel olarak görülen durumun yine başka bir versiyonla yaşanması.
avrupayı katedip türkiyeye vardığında arkadaşıyla güzergahlarının ayrılması üzerine gelişen korku filminin baş kahramanı.
yeryüzünü artık yaşanılası bir yer kılmak için girdiği çabada yeryüzünü hüzüne boğdu. barışın adını duyduğumuzda tüylerimiz ürperiyor bizim. bir an önce kafasını ezmek için kuduruyoruz. böyle de oldu. bu sefer barışın adı kadındı. hem de 21. yüzyılda gelinlikle dünyaya barış istediğinde bulunabilme 'cesaret'ini * kendinde gören bir kadın. karanlık, onu en sevdiği renk yeşilin kucağın öldürdü. kardeşi haklıydı aslında.bu sadece türkiye'de değil dünyadaki herhangi bir ülkede olabilirdi. ama acı olan bir nokta daha dünyanın her yerinde böyle bir durumla karşılaşma ihtimalinin olduğunu kabul etme zorunluluğumuz. biz bir kaç gün daha doğrusu gündemlik yas tuttuğumuz sürece nice pippalar geçerde kimsenin ruhu duymaz. can dündar'ında dediği gibi ya pippa'lara başka bir yolu önereceğiz ya da biz bu yolu değiştireceğiz.
bir de denizli valisi hasan canpolat'ın "pippa'nın ölümü planlı bu adam da kullanılmış olabilir, turizm zamanında bize zarar verilmeye çalışılmıştır" açıklamasını unutmamak gerekir. ya da barışın hala anıtlarla çözülebileceğini sanan gebze belediye başkanı ibrahim pehlivan'ı.
ayrıca bir kaç ay önce okuduğum bir haberde siyah gelinlikle ve bir sinema ekibiyle birlikte pippa'nın yolculuğunu aynı şekilde devam ettiren bir kadın varmış. daha sonra pippa anısına film yapılacakmış. düşünce güzel olmasına güzel. ama bu düşüncede karşılaşmak istemediğim tek şey kişisel çıkarlar. umarım pippa bir darbe daha almaz.
gelinliğinin kirleneceğini bile bile mücadele eden tüm kadınlara selam olsun...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
